10 Aralık 2013 Salı

Karımı Siken Ameleler!

Karımı Siken Ameleler!

Ogün İşten döndüğümde karım evde yoktu. Önce üstümü değiştirdim, sonra da kendime bir bardak buzlu viski yapıp Televizyonun önüne oturdum. Kim bilir neredeydi karım. Fazla düşünmeden haberlere daldım. Kapının açıldığını duyduğumda ikinci Viskim de bitmek üzereydi. Gözlerimi Televizyondan koparıp salonun kapısından girmekte olan karıma şaşırarak baktım. Beyaz bir giysi vardı üstünde. Eğer buna giysi denilebilirse tabii. O baştan çıkartıcı vücudunu örtmekten çok daha göze batar hale getiriyordu çünkü. İncecik pamuklu bir kumaştan yapılmıştı. Biraz uzunca ve kolsuz bir Tişörte benziyordu. Sütyensiz memeleri, karnı ve kalçaları tüm hatlarıyla belliydiler. Eteği dizlerinin çok üstündeydi ve o güzelim bacaklarını olduğu gibi meydanda bırakıyordu. Yüksek topuklu dekolte ayakkabıların içindeki ayakları tırnaklarını süsleyen sedef rengi ojeyle daha da seksi bir hale gelmişti. 


Ama beni şaşırtan bunların hiç biri değildi. Her zaman böyleydi karım. Her zaman tahrik edici, her zaman sikilesiydi. Üstelik onun bu özelliği en çok hoşuma giden yanı olmuştu hep. Şaşmama neden olan başka şeylerdi. En başta uzun ve kumral saçları darmadağındı. Giysisi buruşmuş ve yer yer kirlenmişti. Çıplak kollarıyla bacakları da öyle. Sanki düşmüş, dayak yemiş, ya da trafik kazası geçirmiş gibiydi. Ama yüzündeki ifade haline uymuyordu. Yorgun ve mutlu görünüyordu.Gelip kanepeye yanıbaşıma oturduğunda eteği sıyrıldı. Şimdi ayrık bacaklarının iç taraflarının sırılsıklam ıslak olduğunu görebiliyordum. “Sikilmişsin sen.” dedim. “Ohh evet hem de ne biçim...” dedi. Sikim bir anda kalkıverdi. Karımın başkalarıyla sikişmesi kadar tahrik edici şey yoktu benim için. Tek koşulu olup bitenlerden haberim olmasıydı. En sevdiğim de başkaları karımı sikerken seyretmekti. Bu mümkün olmazsa karım herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatırdı bana. Sonunda bu uzun uzun sikişmemize neden olurdu. Şimdi de son derece tahrik olmuştum. Karımın gözlerinin içine bakarak, “Kim?” diye sordum. “Kim değil sevgilim, kimler diye sorman lazım.” dedi. “Kimler peki?” dedim. “Ameleler!” dedi. Birden bir şimşek çaktı kafamın içinde. Olup biteni hemen anlamıştım. Demek karım yaklaşık bir haftadan beri aklına takılan şeyi yapmıştı sonunda. 

Her şey bir önceki hafta sonunda başlamıştı. Yine böyle çok sıcak bir gündü. Boğazda oturan bir dostumuzu ziyarete gitmiştik. Balkonda ikram edilen viskileri içerken karımın çok frikikli oturduğunu farketmiştim. Eteği zaten kısacaktı ve otururken iyice sıyrılmıştı. Üstelik öyle bir bacak bacak üstüne atmıştıki, neredeyse çıplak kıçı görünüyordu. Buraya kadar garip bir durum yoktu. Ama karımın bu şovu neden yaptığını anlamakta zorlanıyordum doğrusu. Ziyaretine gittiğimiz dostumuz kadındı. Karımın kaçamak bakışlarını takip edince, şovun hedefini bulmakta gecikmemiştim. Oturduğumuz balkonun yan karşısında onarılmakta olan ahşap bir konak vardı. Neredeyse bitmişti onarım çalışmaları. Konağın duvarlarında binanın katlar halinde satıldığına dair ilanlar vardı. Doğaldır ki bunlar neden olmuyordu karımın bacaklarını göstermesine. Gerçek hedef, ya da daha doğrusu hedefler, konağın önündeki yığılı kumların yanında duran amelelerdi. Hafta sonu olduğu için çalışmıyorlardı anlaşıldığı kadarıyla. Güzel havanın tadını çıkarmak için dışarı çıkmışa benziyorlardı. Ama bu kadar hoş vakit geçirmeyi beklemedikleri de belliydi. Orada büyülenmiş gibi dikilmişler, karımı seyrediyorlardı. 

Gitmek üzere kalktığımızda şov bitmişti gerçi, ama dostumuzun oturduğu apartmanın binanın dışından dolanarak inen merdivenlerinden inerken yeni bir şov başlamıştı. Karım dış taraftan yürüyor, aşağıdan bakan adamların eteğinin altından çıplak kıçına kadar seyretmelerine fırsat veriyordu. Otomobilimizin yanına gitmek için onların önünden geçmek zorunda kalmıştık. Genç ve kaba saba adamlardı ameleler. Büyük ihtimalle hepsi doğuluydu. Gözleri karımın üzerinde sanki kenetlenip kalmıştı. Tepeden tırnağa sik kesilmiş bir halde, attığı her adımı, her hareketini izliyorlardı. Karım önce arka kapıyı açıp çantasını arka koltuğa koymak istemiş, sonra da güya koltukların arasına düşürmüştü. Tekrar almak için de eğilmesi gerekiyordu tabii. Gerçi yerime oturmuş olduğum için ben göremiyordum ama, ameleler karımın her yerini görmüş olmalıydılar. Pantolonlarının önünü birer çadır gibi kabartan kalkmış sikleriyle orada bırakıp gitmiştik. 

Eve girdiğimizde karım olayı yeniden gündeme getirdi, “Ne hale geldi ameleler gördün mü sevgilim?” dedi. “Mahvettin adamları. Hiç acıman da yok. Ne yapacaklar şimdi? Hepsinin siki kazık gibi olmuştu.” dedim. “Biliyorum. Aklımı başımdan aldı o kalkmış sikler, ama ne yapabilirdim ki? Sahi ne yapacaklar şimdi?” dedi. “Seni düşünüp otuzbir çekerler herhalde.” dedim. Bu sözlerim müthiş bir etki yapmıştı üstünde. Eteği beline kadar sıyrılmıştı. Gözlerimin içine bakarak, “Yaparlar mı sence? Sahi beni düşünüp otuzbir çekerler mi?” dedi. “Hiç kuşkun olmasın!” dedim. “Ohhh gerçekten çok hoş olur bu. Düşünsene o kocaman siklerini ellerine alıp beni sikmeyi hayal ettiklerini. Avuçlarını sikerken, beni siktiklerini düşünecekler değil mi? Bellerini benim için getireceklerini düşünüp çıldıracak gibi oluyorum sevgilim. Yazık olacak o güzelim döllere. Boşa gidecek hepsi de.” dedi. Gözleri yarı kapalıydı artık. Bacaklarını alabildiğine açmış, oturduğu koltuğun kollarına atmıştı. İyice sulanmış amı, olduğu gibi ortadaydı. Dayanılır bir manzara değildi bu. Aslında onu hemen ve oracıkta sikmek istiyordum ama, seyrettiğim şey o kadar tahrik ediciydi ki, bozmaya kıyamıyordum. 

Pantolonumun fermuarını indirip sikimi dışarı çıkardım ve otuzbir çekmeye başladım. “Ooohhhh göster bana sevgilim.” dedi karım, “Beni sikmeyi düşünüp nasıl otuzbir çekileceğini göster hadi.” dedi. İkimiz de son derece heyecanlanmıştık. Artık konuşmuyor, yalnızca otuzbir çekiyordum. Gözlerimiz birbirinde eriyor, ellerim giderek daha hızlı hareket ediyordu. Belim gelmeye başlamıştı. Sikimden fışkıran erkeklik sıvısı aradaki bir kaç metrelik mesafeyi aşıp, karımın çıplak karnına gelmişti. Bu da onun elektrik çarpmış gibi irkilmesine neden olmuştu. Çığlığa benzer bir inilti çıkmıştı ağzından ve koltuğun üstünde yığılıp kalmıştı. 

Ameleler gece yatağa girdiğimizde bir kere daha gündeme gelmişti. Ama bu sefer otuzbir çekmeyi değil, ellerine geçirirlerse onu nasıl sikeceklerini konuşmuş ve çılgıncasına sikişmiştik. Bu durum tüm hafta boyunca da sürmüş gitmişti. Şimdi karım gidip kendini amelelere siktirdiğini söylüyordu. Sikim öyle bir kalkmıştı ki pantolonumu yırtabilirdi. Gözlerimi karımın bacaklarının pırıl pırıl parlayan iç taraflarından alamıyordum bir türlü. Bu ıslaklığın, amele belleriyle karışmış am sularından kaynaklandığını bilmek bile son derece kafa yediriciydi. Karım da gayet iyi biliyordu bunu. Kanapede biraz öne kaymış, bacaklarını alabildiğine açmıştı şimdi. Yorgun bir sesle, “Şu halime bak sevgilim, görüyorsun değil mi ne halde olduğumu?” dedi. “Güzel siktiler mi seni?” dedim. “Ohhh evet, çok güzel siktiler beni!” dedi. “Nasıl siktiler?” dedim. “Heryerimden siktiler beni. Peşpeşe, birer birer, hep birlikte bayıltana kadar siktiler beni.” dedi. Şimdi yarı yatmıştı kanepenin üstüne. Dizlerini karnına doğru çekmiş, kendini alabildiğine açmıştı. Amını da götünü de görebiliyordum. Susamış bir ağız gibi açık duran amında da, kızarıp hafiçe şişmiş götünüde de peltelenmiş beller vardı. Dayanılır gibi değildi gördüklerim. Yerimden fırlayıp akıl almaz bir hızla pantolunumu ve donumu çıkardım. Neredeyse atlayarak, karımın açık bacakları arasına girdim. Tek bir harekette ve dibine kadar soktum taze sikilmiş ve iyice gevşemiş vıcık vıcık amına. Sonra da zevkten boğulmuş bir sesle, “Hadi anlat!” dedim, “Hepsini en baştan anlat. Nasıl sikildiğini anlat bana!” dedim. 

Karım: “Sabah sen gittikten sonra tekrar aklıma geldi ameleler. Zaten bütün hafta boyunca çıkmamışlardı ya aklımdan. O gün beni seyrederken siklerinin nasıl kalktığını hatırladıkça amım sulanıyordu. Ama oraya gidip de kendimi onların önüne atmaya da cesaret edemiyordum bir türlü. Sonra bu sabah birden cesaretlenmiş hissettim kendimi. Oraya gittiğimde dışarda yalnız bir amele vardı. İri yarı kaba saba biriydi. Daha beni görür görmez hatırlamış ve cin çarpmışa dönmüştü. Gözlerini üstümden alamıyordu. Yanına sokulup, satılık dairelerle ilgilendiğimi söyledim. Sonra cevap bile beklemeden girdim binanın içine. Hemen peşimden geliyordu. Ben önde, o arkada merdivenleri tırmanıp en üst kata çıktık. Özellikle yavaş yavaş çıkmıştım merdivenleri. Gözlerinin bacaklarımda ve kıçımda dolaştığını hissediyor ve çıldıracak gibi oluyordum. Yukarıda yüzümü ona dönünce ilk gözüme çarpan pantolonunun önündeki muhteşem kabarıklık oldu. Oh tanrım nasıl da kalkmıştı siki. İyice şaşkındı. Zaten Türkçesi çok bozuktu ve söylediklerini anlamakta zorluk çekiyordum, ama merdiven macerasından sonra dilini yutmuş gibi susmuştu. Ben odaları dolaşırken peşimden geliyor ve sesini bile çıkarmıyordu. Ama gözleri alev alev yanıyordu. Bakışları neremde dolaşsa orayı yakıyor gibiydi. Deli gibi sulanmıştı amım... 

Dipteki odalardan birinde üç amele daha çalışıyordu. İçeri girmemle birlikte durup beni seyretmeye başladılar. Hepsi de doğulu olmalıydı. Aralarında anlayamadığım bir şeyler konuşup duruyorlardı. Üzerimde dolaşan gözlerine bakarak, konuşmanın konusunun benden başka bir şey olmadığını anlıyordum. Amım nabız gibi atıyordu artık. Kendimi bir anda dört tane ayı gibi herifin arasında bulunca, içimdeki sikilme isteği dayanılmaz boyutlara ulaşmıştı. Aslında kendimi onlara daha çok seyrettirmek istiyordum, ama odada oturabileceğim yer yoktu. Pencerenin önüne gidip dışarıya baktım. Sonra da sanki çevreyi daha iyi görmek istiyormuşum gibi sarktım pencereden dışarı. Arkamda bir anda büyük bir sessizlik oluşmuştu. Böyle durunca eteğimin iyice sıyrıldığını, götümün meydana çıktığını biliyordum. Gördükleri manzara karşısında dilleri tutulmuştu sanki. Yüzümü tekrar onlara döndüğümde üzerlerinde yarattığım etkiyi daha iyi anladım. Mahvolmuştu hepsi. Sikleri öyle bir kalkmıştı ki sevgilim. Bu manzara da benim mahvolmama neden oluyordu tabii. Biran önce sikilmek istiyordum...” dedi. 

Karımın anlattıklarını dinlerken yüzünü de dikkatla inceliyordum. Yaşadıklarını anlatmak onu da heyecanlandırmış yanakları yine kızarmıştı. Giysisi göğsünde toplanmıştı. Başından geçenlerin tüm vücudunda küçük izler bıraktığını görebiliyordum. Kendime zorla hakim olup yeniden dikkatimi karımın anlattıklarına verdim. 

Karım: “Birden aklıma adamların geceleri orada yatıp yatmadıkları sorusu takıldı. Eğer inşaatta yatıyorlarsa, yataklarıyla eşyalarının bulunduğu bir yer olmalıydı. O zaman ne yapıp edip onları oraya götürmeliydim. Böyle düşününce iş biraz kolaylaşmış oluyordu. Adamlara bana ikram edecek çayları olup olmadığını sordum hemen. Tabii şaşırdılar önce. Sonra içlerinden biri atılıp önüme düştü ve alt kata inmeye başladık. ilk amele de dahil olmak üzere diğerleri yukarda kalmışlardı. Ama yanımıza gelmelerinin fazla sürmeyeceğinden emindim. Gittiğimiz yer bodrum katın dip tarafındaki büyücek bir odaydı. Duvar diplerine dizilmiş beş yer yatağı, bavullar ve bir köşede de piknik tipi bir ocak duruyordu. Adam hemen ocağın yanında duran demliği kapıp dışarı çıktı. Su doldurup geleceğini anlamıştım. Gidip ocağa en yakın yatağın üstüne oturdum ve beklemeye başladım. Elinde demlikle tekrar döndüğünde cin çarpmışa döndü amelecik. Otururken eteğim öyle bir sıyrılmıştı ki, kıçım bile meydandaydı. Pantolonun önü bir anda kabarmıştı. Şaşkın adımlarla ocağa doğru yürüdü ve demliği yerleştirdi. Ellerinin titrediğini görebiliyordum... 

Bu arada benim de bekleyecek halim kalmamıştı. Elimi uzatıp pantolonunun üstünden o muhteşem sertliği okşamaya başladım. Ateş gibi yanıyordu siki sevgilim. Kocamandı. Ellerinin titremesi tüm vücuduna yayılmıştı. Öbür elimi de götürüp pantolonunun düğmelerini çözdüm. Sonra da elimi içeri sokup, donunun aralağından sikini yakalayıp dışarı çekmeye başladım. Artık ikimiz de son derece heyecanlanmıştık, ama onun heyecanı benimkinden çok fazlaydı. Daha sikini tam çıkaramadan beli geldi. Sanki elim yanmış ve çıldıracak gibi olmuştum. Sonunda hala küçük küçük kasılıp tepesindeki delikten beller fışkırtmakta olan o kocaman siki dışarı çıkarmayı başardım ve uzanıp ağzıma aldım. Homurtuya benzer bir ses kaçırdı ağzından. Kaba ve tozlu elleriyle omuzlarıma yapıştı. Nihayet hareket etmişti. Sertliğinden hiç kaybemişti siki. Bellerinin tuzlu tadı ve keskin kokusu ağzımı ve genzimi doldurmuştu. Oh sevgilim zevkten başımın döndüğünü hissediyordum. Emmeye, başımı ileri geri götürüp sikini ağzıma sokup çıkarmaya başladım. Bir mantar gibi şişmişti başı. Yeniden beli geldi. Az önce büyük bir bölümü boşa giden tohumları bu sefer gırtlağıma fışkırıyor, delirtiyordu. Bu kadarı fazlaydı doğrusu. Dayanamıyordum. Birden geliverdi belim...” dedi. 

Karımı dinledikçe sikim patlayacak gibi kalkmıştı. Elimi götürüp amını avuçladım. Hiç olmadığı kadar vıcık vıcıktı. Tepeden tırnağa titremesine neden olmuştu bu. Dinlemeyi sürdürürken amına sokup çıkarıyordum artık. Karımda anlatmaya devam etti. 

Karım: “Siki hala taş gibi sert ve dimdikti. Biran için yüzüme baktı. Olup bitenleri anlayamamış gibi bir ifade vardı yüzünde. Eminim ilk defa bir ağza girmişti siki. Üstelik tüm bellerini de yalayıp yutmuştum. Sonra omuzlarımdan itip yatağa yatırdı beni ve adeta üstüme atladı. Yeniden son derece heyecanlanmıştım. Sonunda beklediğim an gelmişti sevgilim. Sikilecektim. Az önce ağzımda patlayan sikin, alev alev yanan başı bir anda amımı bulmuştu bile. Tek bir harekette dibine kadar geçirdi bana. Sonra da sikmeye başladı. Kıtlıktan çıkmış gibi çabuk hareketlerle sokup çıkarıyordu içime. Zevkten uçmuş gibiydim. O anda diğer amelelerin de kapının önünde durduklarını farkettim. Dikilmiş bize bakıyorlardı. Hepsinin gözleri vücudumda sabitleşmiş gibiydi. Onların gözleri önünde sikilmek o kadar güzeldi ki sevgilim. Bacaklarımı kaldırıp üstümdeki amelenin beline doladım. Neredeyse aynı anda adamın yine beli geldi. Fışkırmalarını amımın en dibinde hissediyordum. Çığlıklar atarak ben de getirdim belimi. Gözlerim kararıyordu... 

Üstümdeki kalkarken, yerini bir başkası alıverdi. Bir anda yeni bir sik girdi içime. Hemen de fışkırtmaya başladı. Aman tanrım nasıl da abazandılar herifler. Daha kendimi tam toplayamadan, bir kez daha getirdim ben de belimi. Üstümdeki amelenin gerçi beli gelmişti ama, tınmamıştı bile. Hırsla sürdürüyordu beni sikmeyi. Bu sefer biraz daha uzun dayandı. Ama çok geçmeden tohumlarını tekrar amımın dibine boşaltmaya başladı. Kendimi tutamıyordum. Döl dalgalarının rahmimin ağzına çarptığını hissedince yeniden belim geldi benim de. İnanılmaz bir şeydi, ama hala sikmek istiyordu beni. Ötekiler bırakmadılar. Üçüncü amele onu omuzlarından tutup üstümden kopardı sanki. Sonra da bacaklarımın arasına kendi girip dibine kadar soktu amıma. Daha sonra, onun yerini dördüncü amele aldı. İş kelimenin tam anlamıyla çığrığından çıkmıştı artık. Böyle sıraya girip kaçar kere siktiler beni bilmiyorum sevgilim. Rüyada gibiydim. Amım, en çok bir kaç saniye için boş kalıyor, sonra kazık gibi sert yeni bir amele siki giriyordu içime. Artık ilk baştaki kadar çabuk da getirmiyorlardı. Sikişlerin süresi her seferinde biraz daha uzuyor, bu yüzden de her sikiş biraz daha zevkli hale geliyordu. Amım, tüm benliğimin merkezi haline gelmiş, neredeyse belle tepeleme dolup, iyice gevşemişti. İçime girip çıkan sikler, beni daha da tahrik eden şakırtılı sesler çıkarıyor ve amımdaki döllerin dışarı taşıp, önce götüme, oradan da yatağa sızmasına neden oluyordu... 

Aslında hiç biri bana zevk vermeyi aklına getirmiyordu tabii. Yalnızca kendilerini düşündükleri açıkça belliydi. Düpedüz beni kullanıyorlardı ve ben bunu son derece tahrik edici buluyordum. Kocaman sert ve nasırlı eller vücudumun her yanında dolaşıyor, memelerini avuçlayıp, sıkıyor, mıncıklıyordu. Sikişmek değil, sikilmek istemiştim ve sikiliyordum işte. Ohhh sevgilim, biri inip biri çıkıyordu üstüme. Birden yatağın yanında durup bizi seyreden diğer üçünün aralarında bir şeyler konuştuğunu duydum ama ne dediklerini anlamıyordum. Bacaklarımı o anda beni sikmekte olan herifin beline dolamış, zevkle inlemekle meşguldüm. Beynim durmuş gibiydi. İçimdeki sik tohumlarını boşaltmaya başladığında, ben de bilmem kaçıncı kez belimi getirdim. Rüyada gibiydim. Derken bir değişiklik oldu ve üstümdeki amele çekilince bir yenisi gelmedi. Onun yerine kaba bir çift el kalçalarımdan tuttuğu gibi beni yüzüstü çevirdi. Sonra da kalçalarımı ayırdı eller. Ne olacağını anlamıştım. Sıra götüme gelmişti. Yeni bir sikilme isteği tüm yakıcılığı ve şiddetiyle pençesine alıverdi beni...” dedi. 

Karımın sesi artık iyece boğuk çıkıyordu. Bacaklarını alabildiğine aralamış, dizlerini büküp neredeyse memelerine kadar çekmişti. Sokup çıkardıkça kalçaları sağa sola çalkalanıyordu. Birden amından çıkarıp daha aşağıya götüne kaydırdım yarağımı. İyice açıktı küçük deliği. En az amı kadar kaygan bir haldeydi. Hiç zorlanmadan giriverdi yarağım. "Ohhh sevgilim..." diye inledi karım. Bir dirseğimi kanepeye dayamış, onun zevkten çarpılmış yüzünü seyrediyordum. Birden vücudunun sarsılmaya başladığı gördüm. Yarağım sanki bir mengenenin içine sıkışmış gibi oldu. Beli geliyordu karımın. Tekrar kendini topladığında kaldığı yerden anlatmaya koyuldu. Artık götünden sikilişinin öyküsüydü anlattıkları: 

Karım: “Kıçımı havaya kaldırmış bekliyordum sevgilim. İlk gelen sikini ağzıma aldığım amele oldu. Bir anda çıktı üstüme. Sikini döllerle vıcık vıcık olmuş götüme dayadı ve canımı acıtabileceğini bile düşünmeden geçirdi bana. Gözümde şimşekler çaktırarak dibine kadar soktu götüme. Sanki yatağa çivilemişti beni. Pompalamaya, o kocaman sikini götüme sokup çıkararak beni sikmeye başladığında, daha gevşeyememiştim bile. Ama bunun farkında bile değildi. Hırsla sikiyordu götümü. Durmadan sikilmekten iyice gevşeyen amımdan sonra, götümün sıkılığı aklını başından almış gibiydi. Birden patlayıverdi içimde. Dölleri götüme doluyor beni çıldırtıyordu. Bağıra bağıra, ben de belimi getirdim. O üstümden kalkıp yerini öbürlerinden biri almadan önce de dizlerimin üstüne kalkmayı başardım bu arada. Domalmış yeni sikleri bekliyordum sevgilim. İkinci sik kolayca girdi götüme. İlkinin dölleri içimi de iyice kayganlaştırmıştı. Ellerim yatağa dayalı, gözlerimi kapamış, kendimi bir piston gibi götüme girip çıkan kocaman amele sikinin verdiği zevke tümüyle bırakmıştım. Delice bir şeydi bu. Diğer ameleler yatağın yanında durmuş, arkadaşlarının götümü sikişini seyrediyordu. Pantolonlarının çözük önlerinden dışarı çıkan sikleri dimdikti... 

Ağzımın sulanmasına neden olan bir manzaraydı bu. Heriflerin gözlerine bakarak ağzımı aralıyor dudaklarımı yalıyordum ama ne istediğimi anlamıyorlardı bir türlü. Gerçi biri artık öğrenmiş olmalıydı, fakat öbürleri amım ve götüm gibi ağzımın da sikilebileceğini akıllarına bile getirmiyorlardı. Bu arada götümdeki sik de fışkırmaya başlamış ve beni yeniden bulutların üstüne göndermişti. Sonra üçüncü amele geçti arkama. Artık iyice gevşemişti götüm. Adam da biraz yorulmuştu galiba, öbürlerinden daha sakin sikiyordu götümü. Sikini neredeyse başına kadar çıkarıyor, sonra yeniden dibine kadar geçiriyordu götüme. Zevkten uçuyordum sanki. Elimi kaldırıp en yakındaki amelenin paçasına yapıştım ve çekmeye başladım. Şaşırmıştı. Ona adeta yalvararak bana yanaşmasını söyledim. İlk amele ne istediğimi anlamıştı harhalde, arkadaşına bir şeyler söyleyip bana doğru itti. Kararsız hareketlerle yatağın üstüne çıkıp, önümde diz çöktü adam. Kocaman siki gözlerimin önündeydi. Elimi uzatıp sikini yakaladım ve biraz daha çektim yüzüme doğru. Sonra da ağzımı açıp, dudaklarımı, mosmor kesilip çatlayacak gibi şişmiş başına yapıştırıdım. Vücudu titredi. Sanki korkuyor gibiydi. Ama sikinin bir bölümünü ağzımın içine aldığımda kendini bıraktı. Bir elini omuzuma koyup öbür eliyle saçlarımdan kavradı ve ağzımı sikmeye başladı. O koca sikini ağzıma sokup çıkarıyordu şimdi... 

Ah sevgilim bir bilebilsen, öylesine güzeldi ki. Bir amelenin siki götüme, diğerininki ağzıma girip çıkıyordu. İki taraftan birden sikiyorlardı beni. Zevkten delirecek hale gelmiştim, ikisinin de belini getirmek üzere olduğunun farkındaydım. Olabileceğini bile akıllarına getirmedikleri bir şeyi yaşamak onlar için çok fazlaydı. Ağzım da götüm de fışkıracak döllere hazırdı. İlk patlayan ağzımdaki sik oldu. Hem de nasıl patladı sevgilim. Sanki hiç tükenmeyecekmiş gibi gırtlağıma fışkırtıyordu döllerini. Sonra götüme de amele dölleri dolmaya başladı. Neredeyse bayılmak üzereydim. Bundan sonra her şey birbirine girdi. Beni iki yerimden birden sikebileceklerini iyice kavramışlar, artık birer birer değil, ikişer ikişer biniyorlardı üzerime. Biri amıma, diğeri götüme sokuyordu sikini, aynı anda hem amdan hemde götten sikiyorlardı beni. Ohh sevgilim, müthiş bir duyguydu bu. Üçüncüsü ise ağzıma sokmuştu yarağını. Ellerim de boş durmuyor, sırada bekleyen yarağı okşayıp inmesine izin vermiyordu. Sonunda sikleri kalkmaz olana kadar siktiler beni. Ohhhh sevgilim zevkten bayıltana kadar siktiler beni. Midem, amım götüm döl dolmuştu.” dedi. 

Daha fazla dayanmama olanak kalmamıştı, yüzüstü çevirdim karımı. “Ah ne güzel şimdi de sen sikeceksin götümü değil mi?” diye mırıldandı, “Karının amele sikleriyle bollaşmış götünü sikeceksin değil mi? Ohh, hadi gel sok götüme sevgilim. Hadi çabuk nolur!” diyerek, kıçını havaya kaldırmış önümde domalmıştı. Gerçekten de bollaşmıştı götü. Sikimin zonklayan başını dayayıp bastırdım. Neredeyse içine çekti beni. Vıcık vıcık döl doluydu götü. Zevkten başım dönüyordu. Karım da susmak bilmiyordu: “Hissediyor musun içim nasıl döl dolu sevgilim?” diyordu, “Nasıl sikip sikip içime fışkırtmışlar değil mi? Ohhh amele dölü dolu götüm, bak. Hadi sik beni nolursun... Oh hadi sevgilim!” dedi. Kendimi tutmama imkan yoktu. Belim gelmek üzereydi. Karım da farkındaydı bunun. Kalçaları bir dansözünkü gibi kıvrılıp bükülüyor çalkalanıyordu. “Hadi getir belini sevgilim.” dedi sonra, “Hadi getir belini. Ohhh hadi sen de fışkırt götüme... Tüm döller birbirine karışsın nolur.” dedi. Birden bir top gibi patladım. Hiç durmayacakmış gibi geliyordu belim. Gözlerim kararıyordu. Sonra karımın üstüne yığılıp kaldım... 

Hoşçakalın. Herkese bol sikişler. 

Beni 3 Kez Boşaltan Adama Göttende Verdim!

Beni 3 Kez Boşaltan Adama Göttende Verdim!

Ben Asu, 1.70 boyunda, 55 kilo, siyah uzun saçlı, beyaz tenli, ne çok zayıf, ne de şişman, çevremdekiler tarafından oldukça güzel bulunan bir kadınım. Üniversiteyi kazanıp İstanbul’a geldikten sonra burda tanıştığım biriyle evlenerek yerleştim İstanbul’a. Kocam çalışmamı istemediği için çalışmıyordum, ama borçlarımız çoğalınca çalışmak mecburiyetinde kaldım. Komşumuz Mürşide teyzeye diyordum, “Bir iş olursa bana haber ver!” falan gibisinden. O da bir gün bana bir bebek bakıcılığı işi olduğunu söyledi. Bebeğin annesi Mürşide teyzenin torunu. Kadın doğumdan sonra işi bırakmış, şimdi yeniden başlayacakmış, bebeğine bakacak güvenilir birini arıyormuş, Mürşide teyze de beni çok sever, bana söyledi. Ben de kocama bahsettim.Reddedecek durumda değildik, kabul ettim. İşe başladım. 


Bebeğin annesi Dilan hanım kapalı bir kadın, minyon tipli, hoş biri. Kocası İnanç bey de gerçekten çok yakışıklı, karizmatik bir adam, sarı saçlı, mavi gözlü uzun boylu... Bu adamın bu kadınla işi ne? demektenalıkoyamadım kendimi, ve içten içe kıskandım Dilan hanımı. Neyse, olay gününe gelmek istiyorum. İşebaşlayalı 2 ay olmuştu. Benim maaş günümdü. O gün İnanç bey eve erken gelmişti. Benim de üzerimde beyaz gömlek, altımda siyah düşük bel bol bir etek vardı, siyah uzun saçlarımı salmıştım, kırmızı ruj sürmüştüm, tenim de beyaz olunca, aynada kendimi çok güzel buluyordum. Beyaz gömleğimin içinde siyah sütyen vardı ve belli oluyordu. 

İnanç beyi kapıda güleryüzle karşıladım, “Hoşgeldiniz!” dedim. Herhalde gelmeden birşeyler içmişti, kafası çakırkeyifti. Gözleri, gömleğimden fışkıracak gibi duran göğüslerimdeydi. Garip bir şekilde hoşuma gitti, biraz da utandım ve mutfağa geçtim. İnanç bey de salona geçti, Bebeğin ne yaptığını sordu. “Uyuttum.” dedim. Sonra her zaman yaptığım gibi yanına gidip, “Birşey içmek ister misiniz?” diye sordum. Beni baştan aşağı süzerek, “Getirdiğim şu poşette bira var, açıp getirir misin?” dedi. “Peki efendim!” deyip mutfağa gittim. Birasını getirdim. 15 dakika sonra tekrar çağırıp, bir tane daha istedi. Tekrar getirdim. Mutfağa döndüm. 

Radyo açık, şarkı dinleyerek yemek yapıyordum. Derken arkadan belimi saran iki el hissettim. Birden irkilip arkamı dönmeye çalıştım, ama İnanç bey çok sıkı kavramıştı, dönemiyordum arkamı. Sessiz sakin çekingen biriyimdir, bağırmadım, sadece, “İnanç bey!” diyebildim. Kulağıma ağzını dayayıp “Şşşşt! Sessiz ol, kötü bir niyetim yok!” dedi. Sessizce ve korkarak hareketsiz duruyordum, kaskatı kesilmiştim. Gömleğimin altından belimi okşamaya başladı. Titriyordum. Sonra elini aşağıya indirerek eteğimden içeriye soktu, külodumun üzerinden amımı okşuyordu. “Yapmayın nolur, bırakın beni!” dedim. Sarhoştu, “Çok güzelsin Asu!” dedi fısıltıyla, tahrik ediciydi sesi. Ondan zaten baştan beri çok etkileniyordum, saldım ben de kendimi... 

Halen arkamdaydı, vücudunu yapıştırmıştı vücuduma. Elini külodumdan içeri sokmuş, klitorisimi okşuyordu. Bir eliyle de gömleğimin üzerinden göğüslerimi okşuyordu, aynı zamanda da götümde kabaran sikini hissediyordum. Yere düşecek gibi oldum, öyle tahrik oluyordum ki. Tuttu beni yatak odasına götürdü. Yatağa attı. Üzerime gelip dudaklarımı öpmeye başladı. Karşılık verdim. Kalçalarımı okşuyordu. Sonra doğrulup gömleğimin düğmelerini açmaya başladı. Gömleğimi çıkarmadan göğüslerimi öpmeye koyuldu. Aşağı doğruindi, külodumu çıkardı. Bacaklarımı iyice ayırıp, eteğimi yukarı çekip, amıma yumuldu ve öpmeye başladı. Kasılıyordum. Amımı yalamaya başladığında ise zevkten inliyordum. Dilini amımın içine sokuyor, klitorisimi emiyor, mahvediyordu beni, 2 defa orgazm olup boşaldım! 

Sonra yanıma uzanıp, hoşuma gidip gitmediğini, kocamın da amımı yalayıp yalamadığını sordu. Hoşuma gittiğini, fakat kocamın hiç amımı yalamadığını söyledim. O da, “Dilan da benim sikimi hiç yalamaz!” dedi. Adam için çok üzüldüm. Onu yatağa yatırıp üzerine çıktım. Soydum. Sikine yumulup yalamaya başladım. Sonra ağzıma alıp emdikce emdim, adeta vakumluyordum. Bu arada taşaklarını sıkıyordum okşuyordum. Daha fazla dayanamayarak ağzıma boşaldı. Hepsini yuttum... 

Biraz yatakta uzanıp, konuştuk, öpüştük, elleştik. İnanç beyin siki yeniden kalktı. Nasılsa kocamı aldatmıştım, oldu olacak tam sikişelim diye düşünerek, üzerine çıktım, sikini amımın ağzına yerleştirip, sikine oturdum. Ben oturup kalktıkça, o da alttan pompalıyordu. Beni bu şekilde birkez daha orgazm ettikten sonra, arkadan da yapmak istedi, karısı götten de hiç vermemiş. Beni 2 kere diliyle, 1 kez de sikerek orgazm eden adama karşı koyacak gibi değildim. Hemen önünde dört ayak domaldım ve (hayatımda ilk defa) götten de verdim. Gerçi ilk olduğu için canım çok yandı, ama olsun değerdi! 

Arada sırada halen sikişiyoruz ve maaşıma da zam yaptı :) 

Yengemi Masturbasyon Yaparken Yakalayınca

Yengemi Mastürbasyon Yaparken Yakalayınca!

Herkese selam, ben Melek, 18 yaşında, 1.74 boyunda, 56 kiloda, sarışın bir kızım. Ozaman henüz Liseye gidiyordum. Güzel bir kızım, okuldaki ve mahalledeki erkekler benimle bir gece geçirmek için can atarlar herhalde. İlk seks deneyimimi geçen sene yaz aylarında yengemle yaşadım. Amcam bir ilaç şirketinde satış temsilcisi olarak çalıştığından, her ay bir hafta kadar şehirdışına gider. Ben de yengeme arkadaşlık etmek için onlarda kalırım. 


Yine böyle bir sıcak yaz gecesinde üstümde sadece kısa ince bir gecelikle yatmıştım, geceleğimin altında sadece külodum vardı. Sıcaktan uyku tutmuyordu. Saat herhalde gecenin 02:00'si falandı, oturma odasından inleme seslerinin geldiğini duydum. Evde yengemle benden başkası olmadığını biliyordum. Belki de yengem hastalanmıştır diye kalktım ve oturma odasına yöneldim. "Yenge neyin var, hastamısın?" diyerek oturma odasına girdiğimde, yengem TV'nin karşısında çırılçıplak oturmuş, bir eli memelerinin ucunda, bir eli amında, kendini okşuyordu. Yengem beni görünce birden toparlandı ve gülmeye başladı, "Yok ayol, azdım işte!" dedi. 

Benim şaşkın şaşkın dikildiğimi görünce, "Kız gel bak TV'de ne var!" diye yanına çağırdı. Merak etmiştim, yanına gittim baktım, yengem uydudan bir porno kanalı bulmuş onu seyrediyordu. Filmde adamın biri kadını domaltmış, arkadan yarrağını amına götüne sokup çıkarıyordu. Tam, "Ayıp yenge yaaa!" deyip kaçıyordum ki, yengem kolumdan yakaladı, "Ne ayıbı kız, gel bak ta sikişmesini öğren, nasıl olsa birgün bu yarrağı yiyeceksin!" dedi ve kolumdan çekip yanına oturttu. Aslında ben de çok merak ediyordum, daha önce hiç öyle filmler izlememiştim. Oturdum sessizce ve merakla filme bakıyordum. Yengem, "Kız hiç sesin çıkmıyor, yoksa yedirdiler mi yarrağı sana da?" diye sordu. "Yok yaaa! Yenge ayıp değil mi, ben daha kızım!" dedim. "Hadi hadi bırak saf ayaklarını, peşinde dolaşan oğlanları görmüyormuyum sanıyorsun? Siktirmediysen de elletmişsindir, yada yalatmışsındır!" dedi. 

Yengemin böyle konuşmasına şok olmuştum, üstelik yengem bu arada da elini geceliğimin altına sokmuş bacaklarımı okşuyordu. Amımın ıslandığını hissediyordum. Ben nutkum tutulmuş halde filmdekilerin sikişmelerini seyrederken, yengem boynuma öpücükler konduruyordu. Biryandan çok utanıyordum, ama bir taraftanda, nasıl olsa o da kadın diye yengeme engel olmuyordum. Yengem elini bacak aramdan yukarı kaydırıp, amıma gelince, bacaklarımı kapattım ve "Yapma yenge yaa!" diye inledim. Yengemse kulak mememi öpüp, "Birşey yapmıyorum kız, kendini rahat bırak, bak göreceksin çok hoşuna gidecek!" diye fısıldadı kulağıma. Bacaklarımı tekrar araladım ve yengem külodumun üzerinden amımı okşamaya başladı. Diğer eliylede geceliğimin askılarını indirdi. Şimdi memelerim de açıktaydı ve ben kanapede kaykılmıştım... 

Yengem amcığımı okşarken, aynı zamanda da memelerimin ucunu emiyordu. İçim bir tuhaf olmuş, inlemeye başlamıştım. Yengem şimdi külodumun arasından parmaklarını sokmuş, amımın dudaklarını okşuyor, klitorisimi sıkıyordu. Diğer eliylede memenin ucunu okşuyor, sıkıyordu. Kulağıma, "Şimdi ben sana en güzel zevki tattıracağım, sonra da sen beni yalayıp tatmin edeceksin! Tamam mı?" diye fısıldadı. Konuşacak halim kalmamıştı, 'Tamam!' anlamında başımı salladım. Yengem elimden tutup beni ayağa kaldırdı. Geceliğim ayaklarımın dibine düşmüştü. Yavaşça külodumu indirdi ve ayaklarımdan çıkardı. Sonra beni tekrar oturttu ve kendisi önümde diz çöktü. Ayak parmaklarımdan başlayarak yukarıya doğru bacaklarımı öpüp yalamaya başladı... 

Dilini amımda hissettiğimde zevkten memelerimi okşuyordum ve nerdeyse ağlıyordum. Yengem ayaklarımı omzuna almış, başı bacaklarımın arasında, amıma dilini sokmaya çalışıyor, ellleriyle de kalçalarımı ikiye ayırıp, götümün deliğini okşuyordu. Diliyle parmağı organize çalışıyor, dili amıma girdikçe, parmağının ucunu da götüme sokuyordu. Fazla dayanamadım ve birden boşaldım. Nefes nefese kalmıştım. Yengem kalktı, üzerime eğilip dudaklarıma yapıştı. Yüzü amımın suyundan sırılsıklamdı. Dudaklarından am suyumun tadını alıyordum, çok değişik bir tadı vardı. Yengem dudaklarımı öpüyor, emiyor, dilini ağzımda dolaştırıyordu... 

Sonra, "Hadi bakalım küçük orospu, sıra sende!" dedi ve kanapeye uzandı, beni de üstünde ters olarak domalttı, "Şimdi amımı yala, okşa ve parmakla küçük orospu!" dedi. Yengemin amını yalamaya başladım. Parmaklarımla da amının dudaklarını okşuyordum. Yengem altımda kıvranmaya başlamıştı. O da benim amımı öpüp, yalıyor, okşuyor, götümü parmaklıyordu. Canım yarrak istiyordu, ama yengemin parmaklarının götümü sikmesiyle yetinmek zorundaydım. Okadar çok hoşuma gidiyordu ki, elimde olmadan, "Ohhh çok güzel! Sik götümü yenge!" diye inlemeye başladım. Ama popoma inen hızlı bir tokatla irkildim. Yengem, "Orospu bırak konuşmayı da sok şu elini amıma!" diye bağırıp, parmaklarını iyice tükürüklemiş, götüme iki parmağını sokmaya çalışıyordu. 

Ben de elimi büzüp yengemin amına sokmaya çalışıyordum. Amcam iyice büyütmüştü yengemin amını. Yengem birden iki parmağını sonuna kadar götüme sokunca canım yanmıştı, bir çığlık atıp ben de elimi bileğime kadar yengemin amına soktum. Yengemden de, "Oohhhh!" sesi çıktı. Şimdi yengem iki parmağını götüme sokup çıkarıyor, bende elimi onun amına sokup çıkarıyor, amının dudaklarını yalayıp, ısırıyordum. Yengemin amı artık iyice sulanmış akıyordu, ben de akanları yalıyordum. Birden yengem kasıldı ve elim amının içinde kaldı. Bir iki dakika sonra tekrar gevşedi ve elimi çıkartım. Elim sırılsıklamdı. Yengem beni kendine döndürdü ve amından çıkan elimi yalamaya başladı. Ben de yengemin göğüslerini yalamaya başladım. Götüm sızlıyordu, zevkten farkına varmamıştım, ama yengemin parmakları götümün deliğini birazcık kanatmıştı. O gece yengemle aynı yatakta çırılçıplak yattık ve sevişerek uyuduk. 

Amcam yokken yengemle sevişmelerimiz sürdü. Ve bir gün yengem bana bir itirafta bulundu, "Amcan bile seni sikmeyi bir kenara bırak, amını yalamak için can atıyor!" dedi :) 

[Melek] 

Fırtınada Mahsur Kalınca Yengemi Siktim

Fırtınada Mahsur Kalınca Yengemi Siktim!

Merhaba ben Erzurumdan Ayhan. Ozaman ben 17 yaşındayken, (köyde oturduğumuzdan) dersane için merkeze gidiyordum. Merkezde yurt hayatı devam ederken, 2-3 haftada bir köye uğruyordum. Sömestr tatili yaklaşmıştı, ben de köye gideceğim için, birkaç tane Porno dergi ve Porno CD almak için merkezde dolaşırken, yakın akrabamız olan Sevda abla ile kızı Büşrayı gördüm. Benim ne zaman köye gideceğimi sordular. Ben de haftasonu gideceğimi söylediğimde, Sevda abla bana, “Aynur yengenin birkaç parça siparişleri var, bir ara uğra da vereyim onları, yengene götür ver!” dediler. Tamam dedim, vedalaştık. Sırası gelmişken Aynur yengemden bahsedeyim. Aynur yengem 35 yaşında, yaklaşık 1.65 boyunda ve 80 kilonun uzerinde, büyük kalçalı ve iri göğüsleri ola bir kadındır. Biri 3, diğeri 5 yaşında 2 çocukları var. Kocası (yani amcamın oğlu Murat abi) iş için kaçak yollarla Almanya’ya gitti. 


Neyse, ben köye gitmeden bir gün önce Sevda ablaya uğrayıp Aynur yengemin paketini aldım. Bir yandan da merak etmeye başladım, pakette ne var diye. Hemen yurda gelip içinde ne olduğuna baktım. İçinde birkaç parça giyim ve çok güzel ve sexy dantelli iç çamaşırları vardı. Aynur yengemi o iççamışarlarıyla hayal ederek 31 çektim. Sabah hava biraz kapalıydı ve fırtına havası vardı. Bizim oraların kış şartları malum. Köy arabasını beklemeye başladım. Akşam saat 16 gibi yola koyulduk. Merkezle köyün arası 45 km falan vardır. Köye varmadan fırtına etkisini artırdı. Bizim evle de köy arasında 2.5 km mesafe var. Mezrada oturuyoruz. Köye geldiğimizde mezranın yolu kardan kapanmış, minibüs bir türlü gidemiyordu. Dolayısıyla ben mecburen köyde kaldım. Aslında yengeme ertesi gün gündüz uğrayıp paketini verecektim, ama şartlardan dolayı direkt yengeme gittim. Kapıyı çaldım, yengem kapıyı açtı ve “Ayhan sen nerden geliyorsun bu havada?” dedi. “Dersane tatil oldu yenge, eve geldim ama yollar kapalı, gidemedim, onun için sana geldim...” dedim. “İyi yapmışsın, gir içeri, sabah gidersin!” dedi. 

İçeriye geçtik, biraz sohbet falan derken, akşam oldu, yemek yedik. Yemekten sonra ben TV izlemeye başladım. Bir yandan da aklımda yengemin iççamaşırlarını düşünüyordum. Yengem bulaşıkları hallettikten sonra yanıma gelince, “Yenge, Sevda abla sana bir paket gönderdi!” dedim. “Neymiş?” diye sordu yengem. “Ben ne bileyim yenge, sana vermem içim bana verdi...” dedim. “Tamam, çay koyup bakarım, nerde?” dedi. “Çantamda.” dedim. Yengem çay koyduktan çantamdan paketi alırken, (elbiselerimin altına sakladığım) porno dergileri ve CD’leri görmüş ve elinde dergilerle salona geldi, “Ayhan, bunlar ne lan? Yoksa dersane dergileri mi?” diyerek güldü. Ben utancımdan kıpkırmızı oldum ve cevap veremedim. Yengem gülerek dergileri çantama bırakıp, paketini aldı ve diğer odaya gitti. 10 dakika sonra geldi. Ben utancımdan halen yengemin yüzüne bakamıyordum... 

Çaylarımızı içerken yengem çantamdan tekrar dergileri aldı ve “Bu dergileri ne yapıyorsun?” dedi. Utancımdan kıpkırmızı bir şekilde, “Okuyorum, fotoğraflara bakıyorum.” dedim. “Başka?” dedi. Ben, “Hiiççç!” deyince yengem güldü, “Lan anlat, korkma kimseye söylemem!” dedi. “Neyi?” deyince, “Dergilerden kimseye bahsetmem, hadi anlat, yoksa ablana ve annene söylerim!” dedi. Bunu nasıl söyleyebildim bilmiyorum ama, “31 çekiyorum!” dedim. Yengem, “Hmmm... Peki merkezde kadın yokmu o ihtiyacını karşılamak için?” dedi. “Var olmasına var yenge de, ama param yetmediği için yapamadım hiç...” dedim. “Hiç mi yapmadın?” dedi. “Hayır, hiç yapmadım.” dedim. “Kaç para istiyor o kadınlar?” dedi. “2-3 haftalık harçlığım ancak yeter yenge!” dedim. “Vaay be! O kadar çok mu istiyorlar?” dedi. “Evet yenge, okadar çok!” dedim. 

Yengem benimle konuşurken biryanda da dergideki resimlere bakıyordu. “Bunlar gerçek olamaz!” diye söylenmeye başladı. Ben de, “Niye gerçek olamaz?” dedim. “Baksana adamlara, yarrakları kol gibi! Karılar bunları nasıl alıyor?” dedi. Ben de, “Kadınlar taş gibi, alıyorlar işte!” dedim. Yengem gülerek, “Lan kadınlar taş gibi de olsa, bu yarrağı yeyince çuval gibi olur!” dedi. Yengem dergileri karıştırdıktan sonra, “Peki bu CD’ler ne?” diye sordu. Ben de, “Porno... Seks filmleri yani.” dedim. Yengem de, “Hiç seks filmi izlemedim, hadi izleyelim!” dedi. “Olmaz yenge, çocuklar var...” dedim. “Çocuklar uyuyor, hadi izleyelim!” diye ısrar etti. “Ama kimseye söylemek yok, aramızda kalacak!” dedim. “Tamam söz, hadi!” dedi. Ben hemen VCD-Playeri kurmaya başladım. O esnada yengem, “Ayhan sen paketimi açtın mı? Dogru söyle!” dedi. “Evet yenge...” dedim. “Tahmin etmiştim!” dedi. 

VCD-Player açıldı, CD’lerden birini taktım ve film başladı. Grupseks olan bir filmdi. Yengemle filmi izlerken, yengem bir ara, “Oha lan! Bu kadarı da olmaz!” dedi. Ben, “Niye yenge?” deyince, “Bu adamın siki sanki pilli, üç kadını sikiyor, of demiyor!” dedi. Ben de, “O durumda kim of der ki!” dedim. Yengem gülerek, “Sen de aynısını yapabilirmisin?” dedi. “Evet!” dedim. “Yok lan, sen bir defa 31 çek, sikin hemen iner!” dedi. “Hayır inmez! 3-4 defada anca iner!” dedim. “Hadi çekte görelim!” dedi. “Olmaz yenge, yapamam!” dedim. Yengem ısrar ediyordu, “Yap ne olacak, ha burda yaptın, ha banyoda, ne farkı var?” dedi. “Yenge sen varsın diye utanırım yapamam!” dedim. “Ozaman bekle!” dedi ve odasına gitti. Birkaç dakika sonra tekrar geldiğinde üzerine battaniyeyi sarınmıştı. Tam karşıma geçip battaniyeyi açtı ki, gözlerime inanamadım. Yengem o yeni iççamaşırları giymişti... 

“Nasıl? Beğendin mi?” dedi. Dilim tutulmuştu, kekeleyerek, “Evet...” diyebildim. Yengem defile mankeni gibi etrafında dönerek, “Peki benim vücudumu da beğeniyormusun?” dedi. “Evet...” dedim. “Peki ençok neremi beğeniyorsun?” dedi. “Kalçalarını ve göğüslerini!” dedim. “Çok mu güzeller?” dedi. “Evet! Mükemmeller!” dedim. Yengem, “Üşüdüm!” deyip bataniyeye sarıldı tekrar ve “Bana bak, kimseye söylemek yok!” dedi. “Taman yenge!” dedim. Yengem yanıma gelip oturdu ve “Hadi, sıra sende!” dedi. Ben, “Ne sırası?” deyince, “31 çekeceksin, biz de biraz canlı sik görelim! Utanırım deme bak kırarım kafanı, işin utanması falan kalmadı artık! Hadi çıkar üstünü!” dedi... 

Ben üstümü çıkarttım, üzerimde sadece baksır kaldı. Yengem iyice yanıma oturup, “Yap hadi!” dedi. Elimi baksırın içine sokup, sikimle oynamaya başladım. “Napıyorsun öyle? Donunu da çıkar da sikini görelim!” deyince, ben de, “Sen de çıkar ozaman!” dedim. Yengem, “Tamam lan!” diyerek iççamaşırlarını çıkardı. Ben de baksırı çıkardım, ikimiz de çırılçıplak olmuştuk. Ben yengemin meraklı bakışları eşliğinde, sikimi yavaş yavaş sıvazlayarak 31 çekiyordum. Yengem birden, “Ayhan, filmdeki gibi yapmak istermisin?” dedi. “Nasıl yani?” dedim. “Bak adam kadının amını yalıyor, sen de benimkini yala!” dedi. Ben salaklaşmıştım iyice. Yengem bacaklarını açıp, “Hadi gel yala! Gel ben seni bu gece ama doyuracağım!” dedi... 

Ben hemen yengemin bacak arasına yumuldum ve amını yalamaya başladım. Yengem başımı amına bastırmaya başladı. Ben yaladıkça yengemin amından adeta çeşme gibi su akıyordu. Yengem, “İyi yala lan, içine dilini sok! Bızırımı em!” diye talimat veriyordu. Ben artık dayanamıyordum ve yengemin amını bir an önce sikmek istiyordum, “Yenge sikimi içine sokayım mı?” dedim. Yengem de, “Daha şimdi değil, önce yala!” dedi. “Dayanamıyorum yenge, kasıklarıma ağrı girdi!” dedim. “Gel ozaman ben de senin sikini yalayım!” dedi. 69 pozisyonu aldık, ama yengem sikimi ağzına alır almaz ben hemen boşaldım. Yengem bana kızarak, “Niye hemen boşaldın lan?” dedi. “Napıyım yenge, dayanamadım!” dedim. “Git banyoda sikini yıka gel!” dedi. Hemen banyoya koştum sikimi yıkamaya... 

Sikimi yıkayıp geldiğimde, yengem, “Bak beni bu gece uçur, herzaman sana bu kapı açık!” deyip amını gösterdi. “Tamam yenge!” deyip, tekrar amını yalamaya başladım. 10 dakika falan yaladıktan sonra yengem birden, “Hadi şimdi sok sikini amıma!” dedi. Hemen amına soktum sikimi, amı ateş gibi yanıyordu. İçinde gidip gelmesi okadar zevkliydi ki, anlatamam. Yengem sürekli, “Sakın içime boşalma!” diye tembihliyordu. Ben biryandan yengemin amını sikiyordum, biryandan da göğüslerini emiyor, yalıyordum. Yine fazla dayanamadım ve “Gelmek üzereyim!” dedim. Yengem, “Kalk üstümden!” dedi ve beni sırt ürtü yatırdı, “Ağzıma boşal!” diyerek sikimi yalamaya başladı. Öyle bir boşaldım ki yengemin ağzına, adeta bulutların üzerindeydim... 

Yengem, “Hadi amımı yala biraz daha, ben yarım kaldım!” dedi. Ben tekrar am yalamaya başlamıştım, bir yandada göt deliğiyle oynuyordum. Yengem, “Ne o lan, götümü mü sikmek mi istiyorsun?” dedi. Büyük bir sevinçle, “Evet yenge!” dedim. Yengem ise, “Önce amımı doyur, sonra götümü iste!” dedi. Bu arada benim alet yeniden sertleşmişti, yengem elini attı sikime, “Yıka gel!” dedi. Bir koşu yıkayıp geldim ve yengem tekrar amına aldı. Ama bu sefer epey uzun sürdü boşalmam (yarım saatten fazla siktim). Ben boşalana kadar yengemin kaç defa orgazm olduğunu bilmiyorum, yengem sadece, “Sik beni Ayhan!” diyordu durmadan. En sonunda yengem pes etti, “Yeter bukadar, bittim, halim kalmadı!” dedi. Biraz dinledikten sonra tekrar öpüşmeye başladık. Ben yengemin götünü parmaklamaya başlayınca, yengem, “Orayı da başka gün sikersin!” dedi. Ben de fazla ısrar etmedim. Ogün sabaha kadar uyumadık yengemle, dinlene dinlene sikiştik. Sabah duş alıp kahvaltı yaptıktan sonra, ben yorgun bir şekilde eve gittim. 

Yengemle halen deliler gibi sikişiyoruz ve götten de sikiyorum yengemi artık. Amcaoğlu da Almanya’da bir Alman karıyla evlenip işçi konumunda kaldı, yılda sadece 2 haftalığına gelip gidiyor. Onun dışında yengemi hep ben sikiyorum! 

Götten Verdim Büzüğümü Kapatamıyorum!

Götten Verdim Büzüğümü Kapatamıyorum!

Lisede okurken, kankam Meral ile çıkmasına rağmen, Emre benim hoşuma çok giden birisiydi. Meral kısa boyluydu, Emre ise çok uzundu, yakışmıyorlar diye düşünüyordum ve bu beni çok mutlu ediyordu. Meral Emre’yle çıkmaya başladıktan sonra, bana çok gıcık verici davranıyordu, onların ayrılması için dua eder olmuştum. Bunu neden istediğimi bilmiyordum, Emre’de bir çekicilik vardı. Ve çıkmaları pek uzun sürmedi, ayrıldılar. Tabi ayrıldıklarına en çok ben sevinmiştim... 


Okuldan arkadaşlarla bir gün dışarda akşam yemeği düzenledik. Emre yanıma oturmuştu, bana samimi davranıyordu. Tabiki ben de onu kendime bağlamak için elimden gelen herşeyi yapıyordum, elini masa altından tutup, kimseyle ilgilenmemesini, sadece bana bakmasını sağlıyordum. Çünkü tam karşımda, Canan isminde başka bir kankam vardı ve o da Emre’ye felaket tutulmuştu (Bunu bana Canan kendisi itiraf etti.) Ne yapsam bilmiyordum, Emre’yi bir şekilde kendime bağlamalıydım. Yemekler yendi, çaylar kahveler içildi, hesaplar ödendi, evlere doğru yola koyulduk. Emre yanıma geldi ve belime sarıldı, “Boyun da iyi uzunmuş!” dedi. Ben de, “Gerçekten iyi mi?” deyip trip yapmak istedim ve yanından uzaklaştım :) O da bir centilmen erkek gibi yanıma geldi ve yanağımdan öptü. İşte aşk ateşim ona karşı burda başladı. Sanki 40 yıllık erkeğimmiş gibi beline sarıldım, o da boynuma sarıldı. Usulca ona fısıldayarak, “Sen çok tatlısın!” dedim ve bu bizim aşk ve sex maratonumuzun başlamasına sebep oldu :) Aradan aylar geçti ve Emre’yle ilk öpüşmelerimizi yaşadık. Bu arada Emre 1.94 boyunda, 80 kilo civarında, iri yapılı, normal derecede kaslı birisiydi. Ben ise 1.80 boyunda, 58 kiloda, ince sayılabilecek bir bayanım. Kalçam biraz çıkık ve göğüslerim 85 B ölçülerinde. 

Lise bitti, benim kazandığım üniversite Emre’ninkinden başka şehirde olduğu için, gizli saklı oraya benimle beraber gelmek zorunda kaldı. Üniversiteden kızlarla ev tutmuştuk. Bir seferinde Emre yine benim yanıma geldiğinde, o gece evde diğer kız arkadaşlarım olmadığı için çok mutluydum. Emreyle birşeyler yaşayabileceğimi düşündüm. Ona çok güveniyordum, çok efendi, çok düzgün bir insandı çünkü. Ona arkadaşımın yatağını verdim. Yataklar karşılıklıydı. Emre uyumuyordu, sigara içiyordu. “Aşkım uyumuyormusun daha?” dedim. “Yolculuk fazla yordu, 1 sigara daha içip yatacağım!” dedi. “Aşkım lütfen uyu artık!” dedim ve arkamı döndüm. Sigarası bitince kalkıp yanıma geldi, “Kızdın mı?” dedi. “Hayır.” dedim. “Ben de gelip yanına yatmayı düşünüyordum!” dedi. İlk defa bir erkeği yatağıma alacaktım. Tamam, sevgilimdi, beni ilk öpen de oydu (Bilmem inanırmısınız, ama ondan önce hiç öpüşmedim, ilk onunla öpüştüm!). Almalımıydım yatağıma diye çok düşündüm ve sonunda, “Gel hadi!” dedim... 

Girdi yanıma ve bana sıkıca sarıldı, öpmeye başladı. Ben de onu öpüyordum. Tanrım bu nasıl bir duyguydu, resmen ıslanmaya başladım. İşin daha ileriye gitmesini engellemek için, nazlanarak, “Yeter bu kadar! Uyu hadi!” deyip arkamı döndüm. Bu sefer arkamdan sarıldı. Siki kalkmıştı, kalçamda hissettim, resmen zorluyordu. Heycandan nefes alışverişim değişti ve kendimden geçtim. Ben de kendimi ona doğru iyice bastırıp uyumaya karar verdim. Ve öyle de oldu, sarılıp uyumuşuz. Sabah uyandığımda Emre arkası dönük yatıyordu. Uykusunun çok derin olduğunu biliyordum, çünkü ne zaman sabahları telefonla arasam asla uyanmazdı. Şeytan dürttü sikine bakmak aklıma geldi. Elimi pijamasından içeriye doğru yavaşça soktum. Sikini avucumun içinde hissetmek güzeldi. Emre’nin birden kımıldamasıyla hemen elimi çektim. Emre uyanır gibi oldu ve “Aşkım noldu?” dedi. “Birşey yok aşkım, sadece sarılıyordum!” dedim. “Hıı, tamam...” dedi ve tekrar uykuya daldı. Doğrusu çok korkmuştum acaba farketti mi diye... 

1 saat kadar sonra kahvaltıyı hazırlayıp onu kaldırdım ve beraber mutfağa geçtik. Kahvaltımızı yaparken, kafamda hep (Gece acaba neden ileri gitmedi?) sorusu vardı. Ona beni çekici bulup bulmadığını sordum. O da, “Aşkım benim için çok çekicisin, ama ben sen istemediğin müddetçe sana birşey yapmayı düşünemem. Yani bunu ne manada sordun bilmiyorum, ama ben seks delisi bir insan değilim, yalnızca zamanını beklerim, bazı şeylerin iki tarafın isteği ile olması önemli...” dedi. Bu benim için yeterli bir cevap olmuştu. 

Kahvaltıdan sonra ikili koltuğa uzandı, ayaklar dışarda. Ben de çapraz girdim koltukla arasına, TV izledik. Sevişme sahnesi bol dizilerden izliyorduk. Etkilendim ve onu öpmek istedim. Keşke istemeseydim, olan oldu ve uyuyan Emre’yi uyandırdım sanırım. Sevişirken göğüslerimi ilk kez elledi ve çok etkilendim. Sonra elini aşağılara götürdü. Ben bunun olmasını istemiyordum, çünkü daha bakireydim. Elini amıma götürdü ve külodumun üstünden ellemeye başladı. Zevkten başım dönüyor, kendime hakim olamıyordum. O amımla oynadıkça, içim alev alev yanıyordu. Sonra elini külodumun çine soktu ve biranda çıkarttı, “Bu ne lan?” diye pedimi almış, bana gösterdi. Elinden pedi aldım hemen kültablasına attım. Çok utanmıştım, ama Emre gülüyordu. Çok şakacı ve haylaz bir karakteri vardı. Ona sarıldım, “Aşkım ne olur gülme!” dedim. Bana, ilk kez denk geldiğini söyledi. Şüphelendim, acaba başka kadınlarla da yattı mı diye. 

O gün dışarı çıktık, akşam yemeğini dışarda yedik, gece geç saatlere kadar gezdik dolaştık ve eve geldik. Saat gece yarısını biraz geçmişti, uyumak istediğini ve salondaki yatağa yatmak istediğini belirtti. Oysa ben bu gece de benim yanımda yatar düşüncesine girmiştim. Ama bozuntuya vermedim, “Tamam!” dedim. İçerden 2 yastık ve büyük bir battaniye getirdim. Elimde 2 yastık görünce, “Aşkım sen de mi yatacaksın?” dedi. “Evet aşkım!” dedim ve ışığı söndürüp yanına yattım. Uzun uzun öpüşüp sevişmeye başladık. Yarım saat sonra battaniyenin altında ikimiz de çırılçıplak olmuştuk ve artık sikine dokunma fırsatım kolaylaşmıştı, aldım elime, dokundum. Elledikçe elimde büyüyen bu şey bana okadar büyük gelmeye başladı ki anlatamam! Sikine dokunmamdan çok zevk alıyor olmalıydı ki, bana: 

Aşkım biraz oyna, yukarı aşağı yap! dedi.
- Aşkım yaparım da, çok büyüdü bu! 
Korkmana gerek yok, sana zarar vermem! dedi.
- Bundan eminim de, kaç cm bu? (Lisede kızlar anlatırdı, işte 15-17 cm büyük sayılır diye.)
19 cm! dediğinde çekinmiştim. 
Ne oldu? Sustun? dedi
- Şaşırdım, ilk kez elliyorum da!
Neden kaç cm diye sordun ki? dedi.
- Amaan aşkım, Lise muhabbetleri işte, bilmiyormusun? 
Hımm... dedi sinsice. 

Acaba beni yanlış mı algıladı diye düşündüm. Neyse, ben sikiyle biraz daha oynadım. Sonra bana, “Üstüne çıkabilirmiyim?” dedi. İzin verdim, bacak arama girdi ve “Sikimin sadece başını amının ağzına koyacam, korkma tamam mı?” dedi. “Tamam!” dedim ve o iri şeyin başını amıma yasladı. Birden kendimi geri çektim, sokmasından korkmuştum. “Sakin ol aşkım, sokmayacağım!” dedi. Sikinin başıyla amımın dudakları arasında yukarı aşağı oynuyordu. Sonra sikinin başını amımın deliğine biraz soktu ve “Tamamdır, daha fazla sokmayacağım!” dedi ve üstüme yatıp öpüşüp sevişti benimle. Daha fazla sokmadığı için çok mutlu olmuştum, ne diyeceğimi şaşırdım, ama çok zevk alıyordum... 

Sonrasında bana, “Aşkım canım çok istedi, kendini hazır hissedersen yapabiliriz!” dedi. “Biraz acele ediyorsun!” dedim. “Hayır, arkadan da olur...” dedi. Lisede birkaç kız arkadaşım arkadan yaptıklarını ve canlarının çok yandığını söylemişlerdi. Ama ozaman Liseydi, ben şimdi Üniversitedeyim ve beni ilk öpen, beni kendine bu denli aşık eden bu adama nasıl arkadan vermeyeyim diye düşünüyordum. “Tamam yap! Ama acımaz dimi?” dedim. “Merak etme!” dedi ve yataktan kalkıp çantasını aldı, içinden prezervatif çıkarttı. Bilmezmiş gibi, “O ne aşkım?” dedim. “Aşkım temizlik ve korunmak herzaman için önemlidir!” dedi. “Hımm...” dedim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ve merakla olacakları bekliyordum. “Vazelinin varmı?” dedi. “Var!” dedim, odadan gidip aldım geldim. Bu arada evin içinde çıplak dolaşma keyfi bambaşkaymış :)) 

Vazelini verdim, beni yüzüstü yatırdı ve götüme sürmeye başladı. Değişik bir duyguydu. Parmağını büzüğümden içeri sokmaya çalışıyordu. Ben de biraz sıktım sanırım. “Sıkma kendini!” dedi ve saldım. Parmağı girmişti. Parmağı girdiyse, siki de girer diye düşündüm. Az sonra 2 parmağını soktuğunu söyledi, sonra da 3 parmağını. İlk başta götümün parmaklanması biraz tuhaf geldi, fakat sonradan zevk almaya başladım. Üstelik hiç acı duymadım. Çok profesyonel olmalıydı. Mutlaka benden önce başkalarını da sikmişti. Dayanamadım sordum: 

- Aşkım daha önce başkalarını da yaptın mı?
Evet aşkım yaptım! dedi.
- Onları da mı arkadan yaptın?
Hayır! dedi.
- Peki beni neden beni arkadan yapıyorsun?
Sen bakiresin de ondan! dedi.
- Aşkım yetmezmi bu akşamlık?
Aşkım yapmadım ki daha! dedi.
- Arkam zonklamaya başladı aşkım!
Merak etme birazdan geçer! dedi. 

Işığı yakmamı istedi. Ben ışığı yakınca işte o bilek gibi sikini nihayet görebilme şansım oldu. Karanlıkta ve battaniyenin altında elimdeyken boyutunu farkedememiştim, ama şuan çok korkmaya başladım. Tedirgin bir şekilde yanına geldim. Çıkarttı prezervatifi bana verdi ve takmamı söyledi. “Nasıl takacağımı bilmiyorum!” dedim. Bana takma şeklini gösterdi. Ucunu sıktım ve aşağı doğru zorla sürükledim. Siki çok ihtişamlı görünüyordu. Prezervatifi taktıktan sonra ağzıma almamı istedi. Dilimi değdirdim, muz tadı vardı, şaşırdım, “Aşkım muz kokuyor bu, tadı da muz gibi!” dedim. “Sen yala, bak çok hoşuna gidecek!” dedi. Yaladım. Gerçekten muz yalar gibi oluyordu :)

Az sonra, “Tamam yeter bu kadar!” dedi ve beni yüzükoyun yatırdı yine ve canımın yanacağını söyledi ve kendimi sıkmamam için de defalarca tembihledi ve ikna etti. Çünkü canımın yanmasından çok korkuyordum. Sikinin başını götümün ağzına yasladığında çok korkmaya başladım ve bir ara bunu yapmamam gerektiğini düşünmeye başladım, çünkü o koca şey nasıl girecek diye hesaplıyordum. Ama ona güvenim de sonsuzdu. Götüme biraz zorladıktan sonra sikini amıma bastırdı, biraz amımın ağzında oynattıktan sonra tekrar götüme bastırdı. Göt deliğim ile amımın deliği arasında gitgel yapıyordu. Ben amıma girmez herhalde diye düşünüyordum, fakat her seferinde biraz biraz sokuyordu ve ben bunu hissediyordum. “Aşkım amıma sokma!” dedim. “Sokmuyorum aşkım, sularını alıyorum, kaysın diye!” dedi. Bunu tecrübesiz olduğum için anlamamıştım, ama ilerleyen dönemlerde anlayacaktım... 

“Artık vakti geldi sanırım!” diye mırıldandı ve sikinin başını götüme iyice bastırdı. Canım çok yanmaya başlamıştı, resmen o koca kafalı şeyi zorlayarak götüme sokmaya sığdırmaya çalısıyordu. “Aşkım yavaşşşş!” dedim. “Sakin ol! Sıkma kendini!” dedi ve itekledi ve girdiğinde, “Oohhh!” dedi. Bitti sanıp ben de bir oh çektim. Kımıldamadan durdu ve “Aşkım tamam bak bu kadardı!” dedi. Ben de bütün sıkıntı bu muydu diye düşündüm. Fakat sonra bir anda sertçe yüklendi ve daha da girmeye başladı. Santim santim ilerliyordu. Sanki bağırsaklarımı yarıyordu o koca şey. O an zevkle karışık hissettiğim o acıyı tarif edemem (Yaşayanlar bilir, iri bir aletin götü parçalamasını!). “Aşkım yeter, sokma daha fazla!” dedim ve kafamı öevirip arkaya baktım, fakat daha neredeyse yarısı duruyordu. Ağlamaya başladım, belki acır da yapmaz diye. O ise, “Aşkım dur, az kaldı!” dedi ve çıkarttı, tekrardan yüklendi... 

Canım çok yanıyordu, çığlık atmaya başladım acıdan. “Tamam bu kadardı, sonuna kadar girdi!” dedi. Resmen midemde hissediyordum sikinin nabız gibi atışlarını. Ensemi, boynumu ve omuzbaşlarımı öpmeye başladı. Acım yavaşça geçmeye başlamıştı. “Aşkım senin göt te çok darmış ama haa!” dedi sinsice gülerek. Bu hoşuma gitmişti. Sonra birden çekti tamamen çıkarttı sikini. Resmen hava girdi götümden içeriye. Ben daha kendime gelemeden tekrar kökledi. Nasıl bağırdım ama, yastığı sıkmaya başladım. O ise hızlı hızlı sokup çıkartıyordu. Birkaç dakika çok canım yandı, ama sonrasında inanın aldığım zevk bambaşkaydı. O iri şey nasıl da rahatça kayıyordu götüme ve beni uçuruyordu... 

Yaklaşık 20-25 dakika boyunca amımı okşayarak sikti götümü ve ben o sırada 2 sefer şiddetlice boşaldım. Sonunda o da gelmek üzereydi, “Aşkım ağzına mı boşalayım, yoksa içine mi?” dedi. Ağzıma almak istemediğim için, “İçime boşal!” dedim. O da, “Geliyorum!” dedi ve kökleyip sarıldı bana. Prezertaviften de olsa, içimde sıcacık birşeyler hissettim. Boşaldıktan sonra içimde öyle kalması beni resmen çok mutlu etmişti. Az sonra tam çıkartmaya kalktığında, “Aşkım çıkartma, içimde kalsın!” dedim. O da, “Olmaz aşkım, prezervatif çıkar, döller dışarı akar!” dedi ve sikini çıkarttı götümden. Döndüm baktım, prezervatif kan içindeydi. Elimi götüme attım, resmen çay bardağının ağzı gibi açılmıştı ve büzüğüm kapanmıyordu. “Aşkım ne yaptın böyle yaa?” diye ağlamaya başladım. O da, “Aşkım normal!” dedi. “Böyle mi kalacak bu?” dedim. “Hayır, kapanır!” dedi. “Kanıyor!” dedim. “Normaldir, birşey olmaz, alışır!” dedi ve mutfaktan bir bardak su getirdi, içip sakinleşmem için. Sonra banyoya gitti... 

Geldiğinde temizlenmişti. Prezervatifin dışını yıkamış, ağzını da bağlamış, “Hiç sperm gördün mü?” diye bana gösteriyordu. Resmen yarısına kadar dolu bir balon parçası gibi duruyordu ve iğrenç görünüyordu. Fakat onu mutlu ettiğim için kendimle gurur duydum... 

“Hadi banyoya!” diyerek beni kaldırdı ve kucağına aldı. Götüm çok yanmaya başlamıştı. Banyoya geldiğimizde küvetin yarısı dolmuştu ve halen dolmaya devam ediyordu. Beni klozete oturup, “Yıka arkanı!” dedi. Yıkadım. Ellerimi de yıkattırdı ve sıcak küvete beni yatırdı. Götüm resmen çayır çayır yandı acıdan. Kendisi de yavaşca yanıma geldi ve amımı ellemeye başladı. Öyle narin seviyordu ki beni, bu duyguyu ona yaşattığım için teşekkür ediyordu. Sonra beni güzelce sabunlu lifle yıkadı. Sonra küvetin suyunu boşaltıp beraber duş aldık çıktık. Banyodan çıkarken tekledim. Beni tuttu ve “Ne oldu aşkım?” dedi. “Yürüyemiyorum, çok acıyor!” dedim. Aklıma Lisede kızların anlattıkları geldi o anda. Söyledikleri doruydu, fakt sanırım benim için bu ağrı bayağı büyük olacaktı. Emre beni kucakladığı gibi yatağa kadar götürdü ve üzerine bıraktı. Emre’mle çırılçıplak yattık... 

Tabiki hikayem burada bitmiyor, ilerleyen haftalarda ve aylarda bunun gibi 15-20 sefer götümü kanata kanata sikti. Her seferinde de götümün çok dar olduğunu, başka biri olsa bu kadar kanamayacağını söyledi. Emre’yle evlenmeyi düşünüyordum, fakat ailem Emre’yi istemedi ve ayrıldık. Ama onun bana bıraktığı bir hatıra var: Büzüğümü tam kapatamıyorum ve osuruğumu tutamıyorum. Ömür boyu da çekecem bunun sıkıntısını galiba. (Benim gibi götü çok dar olan kızlara kesinlikle anal ilişkiyi önermiyorum! Hele hele yarağı çok büyük birine asla götten siktirmeyin!). Tabi Emre’nin bana bıraktığı bir de vazgeçilmez bir istek var: Götten sikişmeye acayip alıştım, önüme gelen her erkekle yatma ve götümü siktirme isteği duyuyorum. Fakat Emre’den sonra kimseyle sikişmedim. Ailem beni yakında evlendirmek istiyor, köyden birisi varmış. Ozamana kadar da pornolarla ve seks hikayeleri ile idare ediyorum ve götüme değişik cisimler sokarak kendimi tatmin ediyorum. 

Bu hikayemi yazarken bile götüm çok kaşındı. Offf off! Neredesin Emre??? 

Askerden İzne Gelen Akrabama Siktirdim!

Askerden İzine Gelen Akrabama Siktirdim!

Buradaki okuduğum hikayelerin bazıları bana ters geliyordu. Özellikle akrabalarıyla sikişenlere çok şaşırıyordum. Ama yaşadığım bu olaydan sonra anladım ki, sikişmenin sınırı olmuyormuş... 

Adım Selvi, 21 yaşındayım. Aslen Adanalıyız, ama yıllardır Konyada yaşıyoruz. Konya her nekadar diğer şehirlere göre biraz tutucu bir şehir sanılsa da, tam tersi. Aslında her haltın döndüğü, içki kumar ve karı kızın bol olduğu bir şehirdir. Bir de maddi durumunuz iyiyse, yaşamak için fena bir şehir sayılmaz. Seviyorum yani burayı. Ama herkes tutucu gibi görünür her haltı yer. Oyüzden attığın adımlara dikkat ediyorsun. Fakat bundan 6-7 sene önce bekaretimi kaybettim. Lisedeydim, kendimden de büyük bir sevgilim vardı. Birgün elleşip öpüşürken falan, bir anda oldu. Başlarda çok üzüldüm pişman oldum, hayattan soyutladım kendimi falan, ama sonra anladım ki, bunlar faydasız, giden şey geri gelmeyecek. 


Kızlığımı bozan sevgilim pskiopat çıktı ve bitirdim. Öylece kalakalmıştım, beni kim alırdı? Yada ailem duyarsa ben ne yapardım? Derken bir sevgilim daha oldu. Evliydi, ama görücü usulü evlenmiş. Hemen yan binadaydı, eşiyle araları çok kötüydü. Biz bununla hem duygusal sevgili olduk, hemde sevişiyorduk. Birgün anlattım buna bakire olmadığımı, bayram etti resmen. Kızlığımı kaybettikten 4 sene sonra ilk defa başkası tarafından sikildim ve harikaydı. Onunla da ilişkimiz geçen seneye kadar sürdü. Ama sürekli sikişmiyorduk, tadı kaçmasın diye. Derken onunla da yürümedi ve ilişkimizi bitirdik. Ondan ayrılalı 7-8 ay geçti. Hem azgındım, hemde sikişmek için deliriyordum. 

Bizim anne tarafından Antalyada bir akrabamız var, onun oğlunun askerliği Ankaraya çıkmış. Çocuk Üniversite okumuş, anca gidebilmiş askere, 25 yaşındaydı. Annem tarafının akraba ilişkileri de çok sıkıdır, annem illa tutturdu, “Çağrı oğlum, Ankara-Konya hızlı tren var artık, ilk izninde 1-2 günlüğüne bekleriz!” diye. Ben de, kimdir necidir bilmediğimden umursamıyordum. Sadece adının Çağrı olduğunu biliyordum. 

Birgün Çağrı telefon açtı anneme, 2 günlüğüne gelmek istediğini, müsait olup olmadığımızı sordu. Annem çok sevindi, “Tabiki buyur gel oğlum!” dedi. Ertesi gün ben çarşıdan eve geldim, annem beni kapıda karşıladı, “Kızım Çağrı abin geldi, içeri geç ve bir merhaba de!” dedi. İçeri geçtim, merhabalaştık, elimi sıktı, gülümsedi. Çok çekici gözleri vardı, uzun boylu, esmerdi. Tam sevdiğim bir tipteydi, bakışları resmen içimi yakıyordu. 

Neyse akşam oldu, yemekler yendi, çaydı kahveydi, sohbetti derken yatma vakti geldi. Onun da odasını hazırladık, herkes gitti yattı. Ben gece kalkıp su içme bahanesiyle, Çağrının uyuyup uyumadığına baktım. Mutfak balkonunda sigara içiyordu. Yanına gidip, “Aa daha uyumadın mı sen?” dedim. “Hayır, uyku tutmuyor!” dedi. “Neden?” dedim. Güldü, “Askerdeyim, sivil hayatı özlüyorum!” dedi. Konuşurken sigarayı öyle bir çekiyordu ki, sanki beni çekiyordu içine. Çok fena olmuştum. Birsüre daha lafladıktan sonra gidip yatağımda mastürbasyon yaptım. Sessizce, ama büyük bir zevkle boşaldım. 

Ertesi sabah kahvaltıda buna öyle bakıyordum ki, ‘gel beni sik! der gibi. Bana Mevlanayı gezmek istediğini söyledi. Ben de onu oralara, çarşıya falan götürdüm. Akşam tam eve dönerken, caddenin kenarında sağ ayağına bir motor çarptı. Telaşlandık hemen hastaneye götürdük. Sağ ayağı çatlamış, önemli birşeyi yoktu, ama üzerine çok zor basıyordu. Annem tutturdu tabi, “İmkanı yok oğlum, seni böyle Ankaraya göndermem, ayağın iyileşene kadar kal burda! Biz zaten akşama kadar çalışıyoruz, ev sana kalır, istirahat edersin!” diye. Çağrı başta kabul etmedi, ama sonunda annemlerin ısrarıyla (ve eminim ki beni de sikebilme isteğiyle) kabul etti. Yani 1 hafta daha bizdeydi. Çok sevinmiştim

Ben sabahları 7 de kalkıyorum işe gitmek için, o gün kalktığımda baktım Çağrının Laptopu salonda masa üstünde duruyordu. Herkes uyuyordu nasıl olsa, açtım Laptopunu ve karıştırmaya başladım. Ve karıştırdıkca gözlerime inanamadım. Birsürü porno siteler, erkek erkeğe sikişmeler, kadın kadına sikişenler, ensest şeyler, fantaziler, kırbaçlar, kelepçeler... Anlayacağınız sekse aç bir erkekti. Ben de zaten azgındım, tam delirmiştimresmen. Daha sonra MSN konuşmalarına baktım, Yağmur adında dul bir karıyla konuşmaları vardı. Karı 45 yaşında, sanal sikişiyorlarmış. Karıya benden bahsetmiş, “Akraba olmasa ben ona gününü gösterirdim, o memelerini emmek için neler vermezdim, hele o amı götü yok mu, beni kudurtuyor!” falan gibisinden. Karı da buna gaz vermiş, “Aslan gibi erkeksin, akraba falan deme, sıkıştır sik, demek ki yarak istiyor orospu!” gibisinden. Aman Tanrım! Bunları okuyunca oracıkta boşalcaktım nerdeyse. Laptopunu kapadım, ama kafama koymuştum, ona zorla siktirecektim kendimi... 

Akşam işten erken çıktım, aceleyle eve gittim. Ama baktım Çağrı evde yok. Korktum, acaba Ankaraya mı döndü diye. Annemi aradım hemen, sordum. Asker arkadaşının biri Konyalıymış, yemeğe onlara gitmiş. Rahatlamıştım. Annemlerin gelmesine de daha 2 saat vardı. Kimse gelmeden bir banyoya gireyim dedim, soyundum odamda, aynada okşadım kendimi biraz, amımı sulandırdım, sonra yatağa uzanıp yastığı altıma aldım ve onun da üstüne titreşimli vibratörümü diklemesine koyup çalıştırdım, amıma soktum. Kendimi kaybetmiş şekilde Vibratöre oturup kalkarken, birden kapı açılıp, karşımda Çağrıyı görünce resmen beynimde şimşekler çaktı. Hemen toparlandım ve battaniyeyi üstüme çektim. Tamam onunla sikişmeyi hayal ediyordum, ama beni öyle görmesi çok tuhaf olmuştu... 

Çağrı da gördükleri karşısında kendini zor toparladı ve “Yaa çok özür dilerim, pardon, çok pardon!” diyerek utanmış bir şekilde topallayarak kaçtı. Bense utancımdan annemler gelene kadar odamdan çıkamadım. Akşamoldu annemler geldi, hep birlikte yemek yedik, ama ikimiz de konuşmuyorduk. Birtaraftan da üzülüyordum, Çağrı 2 gün sonra gidecekti ve biz daha sikişememiştik halen, umudum kırılmıştı. 

Neyse gece oldu, yattık hepimiz. Ben de bu düşünceler arasında uyumaya çalışırken, sessizce odamın kapısının açıldığını farkettim. İnanamadım, Çağrı karşımda duruyordu. Yataktan çıktım yanına gittim, “Evet, ne istiyorsun?” diye sordum. Birden ağzımı kapatıp, “Sus! Sus sus!” dedi. Kafamamı sallayıp sustum. Arkama geçip, “Bağırmayacaksın değilmi?” diyerek sürtünüyordu arkama. Heyecandan delirdim resmen. Ağzımdaki elini hafif aralayınca, “Bağırmıyacağım!” dedim. Elini ağzımdan çekip memelerime indirdi ve öyle bir sıktı kimemelerimi, nefesim kesildi. Hiç konuşmuyorduk. Beni duvara yaslayıp eşofmanımı sıyırdı, üstümdekini yırtar gibi çekti aldı. Amımı öyle bir yalamaya başladı ki, aman Tanrım! Öyle birşey görmedim. Kudurmuş köpek gibi, şapur şupur emip somuruyordu resmen. Arada bir de, “Mmmmhhh, harikasın, ohhh, mmhhh!” diye söyleniyordu. 

Çok hoşuma gidiyordu, ama, “Korkuyorum, biri gelecek, yapma!” dedim. “Merak etme uyanmazlar, sen yeter ki sesini çıkarma!” dedi. Çağrı amcığımı yalarken ben 2 kere orgazm oldum bile. Kulağıma fısıldayarak, “Dayanamıyorum, geçirecem artık o taze amına, aylardır hasretim amcık sikmeye!” deyince, iyice kudurdum, “Ben de çok özledim sikişmeyi, hadi sik beni!” dedim. Beni önünde domalttı ve arkadan amıma yarağını sürtmeye başladı. Mmmhhhh harikaydı. 7-8 aydır amıma gerçek yarak girmemişti. Sonra yavaş yavaş geçirmeye başladı. Dünya durdu sanki, öyle zevkliydi ki, ohhh. İkimiz de kısık kısık inliyorduk. Birden bire geçirmesiyle kendime geldim. Şak şak şak sikmeye başladı beni. Süperdi. Saçımı çekip, memelerimi yoğurup sikiyordu. Amımdan sular akıyordu resmen. Sonra o da, “Dayanamıyorum, ben ilk postayı geleceğim, aylardır ilk sikişmem bu!” deyip, amımdan çıkardı sikini ve sırtıma öyle bir fışkırttı ki, sesini duyar gibiydim... 

Dönüp baktığımda daha yarağı dimdikti, harikaydı. Hemen ağzıma aldım ve emmeye başladım. Ayağı acımasın diye oturdu. Ben emerken gözleri kayıyordu, kendinden geçiyordu. “Kucağıma gel!” dedi. Oturdum kucağına, yavaş yavaş soktu amıma. Ben oturup kalkmaya başladım, o da alttan geçiriyordu. İnanılmazdı. Birsüre de öyle sikti beni. Ayağı sarılı olduğu için ayakta duramadık pek. Sonra bacaklarımın arasına geçip klasik pozisyonda beni baya bir sikti. Daha sonra onu altıma aldım ve sikine oturdum. Üstünde deli gibi oturup kalkmaya ve hoplamaya başladım. Vıcık vıcık amıma giren sikiyle ‘Şak şak’ ses geliyordu. Nefes nefeseydik. Bir süre de öyle sikiştikten sonra deli gibi inlemeye ve “Geliyorum yine!” demeye başladı ve Gel aşkım, içime boşal!” dememle, ikimiz aynı anda çılgın gibi orgazm olduk... 

Sikini amımdan çıkarıp üstünden kalktığımda heryer sperm ve am suyu olmuştu. Uzandım yanına. Bir süre sustuk. Bir sigara yaktı ve fısıldaşarak konuşmaya başladık. Sonra da, ne olur ne olmaz diye, odasına gitti. Ertesi gün de her fırsatta oramı buramı elledi, sıkıştırdı. Askere geri dönmeden de hemen odamda beni kaşla göz arası 2 dakikada sikip, öyle gitti. 

Şuan 3 ay oldu teskereyi alalı. Ama Antalyadan çok Konyada duruyor. Burada bir bayilik açtılar, orayı kontrole geliyormuş gibi gelip, ayda 3-4 gün bizde kalıyor ve beni sikip gidiyor. Kimse de birşey farketmiyor, sözüm ona, abi kardeşiz ya biz :) 

Türbanlı Yengem

Türbanlı Yengem!

Ben sinan basımdan gecen olay bundan dört yıl önce oldu ozaman lar askerden yeni gelmiştim koyde kalıyordum sayımların arazisi coktu ve heryaz saman balyası taşırsın onları yengem gulser ozamnlar 34yasinda biraz şişman koca gotlu 95beden göğüsleri olan bir kadindir oyaz dayım yine beni balya sarmaya çagardi tam traktorle gidecektik dayım eve git pantalonda benim paralar var dedi al gel dedi ben hemen koşarak eve gittim.

ve dayimla yengemin odasına girdim pantalondan paraları aldım hiç aklıma gelmicek bisey geldi askerden de yeni gelmiş olmanın azgınlığı ile yengemin iç çamaşırlarını arıyordum çekmecelerden birinde buldum özellikle siyah iç çamaşırları vardı anlamsinlar diye hamen tekrar yola çıktım ve tarlaya gittik ama aklımda hep yengemin camasirlari vardı artık iyice niyeti bozmuştum kadinsizlik basıma vurmuştu balya satarken yengende yardım ederdi bana bı ara yengen yere eğildi penyedinin onu açıktır ve kocaman memeleri sallaniyordu karşımda yengem benden hiç cekinmez zaten elinde büyüdük sayılır. ( sex hikayeleri )

Ogün idimiz bitti ve eve gittik herkes sırayla duş alıyordu yemek yicektik sonra yemeğimizi yiyip odalara çekildik yorgunduk gece bı ara su icmeye kalkmıştım sesler duydum bu ses yengemindi yengem dayıma hadi sık beni diyordu dayım çok yoruldum hayır diyordu odama gidip yattım ertesi gün is gitmicez dedi dayım ve kahveye gitti yengende cay demleri ve ictik ben kafamda planı kurmuştum eskiden yengem benle hep gursirdi ve beni yenerdi ben hemen yengeme yenge eskiden ne guresirdik şimdi yenilmekten korkuyorsun herhalde dedim oda artık kocaman oldun evlendirecez seni karinla guresirdik durursun dedi ama hadi sen bidefa daha yeneyimde gor dedi bana ben devamlı yengemin arkasına geciyordum. ( seks hikayeleri )

kocaman kalçalarına sıkı bastiriyordum bı ara yengemi yatırdım ve yanlislikla olmuş gibi sıkımı hafif çıkardım yengem sıkımı görünce yeter artık yoruldum dedi ben kusura bakma yenge ozurdilerim fermuarimi bozuldu herhaldedim oda olsun çıkar pantolonunu ben yapayım dedim baksirla kalmıştım ve sikim acayip kalkmıştı yengem hem fermuarimi yapiyor hem silime bakıyordu bı ara yengeme birden yenge aksam dayım hayirdiye sana niye bagardi diye sordum oda bosver anladım ben yenge dedim oda dayım eski gücünde değil artik dedi bana artık yetmiyor dedi yenge kizmassan dedim söyle dedi ben varım yenge dedim oda olmaz öyle şey dedi bende sıkımı çıkarıp bak hem benimki nasıl kalkıyor dedim yengem sıkımı karşısında gorunce hayretle one oğlum dedi ne oldu dayını ki bunun yanında kurda kalır böyle yarakmi olur dedi var iste al bak dedim. ( sex hikaye )

yengem pantolonu bırakıp yavaşça cekine cekine elldi dayının ki aciyiyor bu her halde parcalar dedi ben ısrar ettim yengem dayın kaveden gelmeden yapalım ama ilk ve son Ilıcak dedi tamam dedim ve yengem yalamaya başladı öyle yakıyordu ki dayanamadım ve hemen boşaldım yengem kızdı bukadrmi dedi bende daha yeni başlıyoruz dedim ve yengemi soydum meraktan deli oldugum memeleri ve kalçaları kardimdaydi yengem bekleme ne yapiycaksan çabuk oldedi ve yavaş ca yengeme girmeye başladım âm alamıyordu bırak olmuyor acıyor dedi ve ben büyün gucumle zorladım ve hepsini soktum yengem inanılmaz zevk oluyordu çığlık çığlığa sıkı çıkarıp boşaldım ama doymamıştım tam bı kez daha yapicsktim. ( sikiş hikayeleri )

dayım cama bagardi yengem hiç toplanmadan perdenin altından dayimla konuşuyordu gotu açıktır hemen mutfağa kostüm ve sıkımı yagladim birazda yağ yengemin hot deligene gerisim yengem Camin altın da dayım olduğu için kipirdiya mıyordu birden sıkımı gotune soktum yengem ayı ay be diye bagardi dayım ne oldu lan dedi yengem kedi ayağımı yırttı dedi dayım yengeme Sinan gelsin dedi yengende dayıma geliyo yengemin göğüslerine bı elimi attım ve geliyorum dedim yengem dayıma geliyormuş bekle dedi bir hızla yengemin gotune bütün döllerimi akittim yengem dsyima geldi geldi dedi ve dışarı fırladım dsimdi artık yengem kendi geliyor seviyorum seni yenge